Olmadı be Fatih Hocam. Kabul edin ki olmadı.
Bu
oyuncu kadrosu ile olmadı. Bu futbol
kafası ile olmadı. Bu taktiktle olmadı.
Sahada 11 tane sarı kırmızılı forma var, ama
sadece tek bir tanesi Galatasaraylı gibi oynuyor. Diğerleri Galatasaray’ı anlamadı hocam. Galatasaraylılığı
kavrayamadılar.
Neydi Galatasaraylılık?
Sizin bir sözünüz var; ben de çok severim
“Galatasaray tek ihtimallerin takımı”.
Ancak bu grup oyuncu, oyunu bu şekilde oynayarak bu ihtimali yanlış
algıladıklarını bize sezon başından beri gösteriyorlar.
Galatasaray
mücadele etmekti hocam. Galatasaray atak
oynamaktı. Galatasaray yediğinden daima
1 fazlasını atmaktı. Galatasaray forvet
hattından başlayan bir full saha presi demekti hocam.
Ama biz bu sene Galatasaray’ın ne demek
olduğunu sahada unuttuk. Hoş biz bunu
başka yerlerde de maalesef unuttuk, ama bugünün konusu saha içi.
Saha içi bunu unuttu belki hocam ama, biz
Galatasaraylılar unutmadık.
Çok olmadı aslında, 6 sene evvel oynadığımız
bir Real Madrid maçı var hocam. 1-0’dan
3-1 e taşıdığımız ve son düdükle beraber 3-2 galip ayrıldığımız bir Real Madrid
maçı var hocam. Oradaki oyunu hatırlıyor
musunuz?
Hoş, tabi o gün kadroda bulunan bu isimler
bugün elinizin altında mı? Ben emin
değilim?
Bir
Drogba, bir Sneijder, bir Melo var mı bugün?
En zirve halinde bulunan bir Selçuk İnan, bir
Umut Bulut var mı Fatih hocam?
Size de kızamıyorum ki.
Elinizdeki
malzeme bu. Galatasaray ruhunu,
Galatasaraylılığı bilememiş bir ekip.
Siz belki Galatasaray’ın ne demek olduğunu
onlara anlatmaya çalışıyorsunuz bilemiyorum, ama yok.
Sahada
Galatasarayıma dair, formadan başka bir şey yok.
Hocam, ben futbolu çok seviyorum. Ben futbol konuşmak futbol yazmak
istiyorum. Can-ı gönülden bunu
istiyorum.
Fakat sahada futbol adına Galatasaray’dan
hiçbir şey göremiyorum.
Hele bugün, tek bir tane olumlu hareket
yok.
Bu sene zaten çok çok az var, bugün tam bir
hayal kırıklığı.
Hocam, ben dikine oynayan bir Galatasaray’ı
yazmak istiyorum. Ben duvar pası yapan
bir Galatasaray’ı, bir ikili mücadele kazanan Galatasaray’ı, önemli maçlarda
gol atabilen bir Galatasaray’ı, topu direkte patlayan bir Galatasaray’ı,
hat-trick yapan bir oyuncusu olan bir Galatasaray’ı yazmak istiyorum.
Hocam, ben maçların ertesinde arkadaşlarımla
konuşurken; muazzam ara paslarını, rövoşata ile atılan golleri, hırsla
kazanılan mücadeleleri, yüreği ile oynayan oyuncuları, gollük ortaları, yerinde
top kesmeleri, gönlümü kazanan bir takımı konuşmak istiyorum.
Hocam
ben isyan eden futbolcu görmek istiyorum. Takım kötü giderken, oyunu içeriden
ateşleyen.
Hocam
ben hırsından alev alev soluyan oyuncu görmek istiyorum, kaybetmeyi asla
kabullenmeyen.
Fakat gel de gör ki, bu sene büyük maçlarda
hiç gol atamamış, pasları ya geriye ya yanına oynayan, laubali, mücadeleden
düşen, gönülsüz, zevksiz, futbol demeye
utandığım uyutan bir oyun oyun oynayan bir Galatasaray ile karşı karşıyayım.
Fatih hocam, bu takımı ne ben düzelteceğim; ne
de yazı yazan ya da yorum yapan diğerleri.
Bu takımı düzeltebilecek tek bir kişi var, o
da Fatih Terim.
Bu takım eğer BU oyuncularla olmuyorsa; eğer
yönetim arzu ettiğiniz futbolcuları alamıyorsa, aldıkları futbolcuları sakat
sakat alıyorlarsa, hocam sizden tek bir ricam var:
Bu takımı Muslera ve gençlerden kurun hocam.
Bu
Milyon dolarlık fiyaskolar ile uyuyacağımıza, gençlerimizle öyle ya da böyle
ümitlenelim.
Bu
takımı düzeltecek tek bir kişi var Fatih Hocam, o da sizsiniz. Bence neşteri vurmakta geciktiniz, ama lütfen
daha da gecikmeyin.
YORUMLAR