EROL TOKSOY

EROL TOKSOY


Zor zamanlarda futbol

29 Şubat 2020 - 22:35

Antalya’da sahaya çıkan 22 kişi zaman zaman futbol oynamaya çalışsalar da aslında onların da hocaların da taraftarların da kısacası hepimizin aklı şehitlerimizdeydi. Bu vesileyle bir kez daha evlatlarını kaybeden acılı ailelere başsağlığı diliyorum.

Dengeyi bozan Fenerbahçe

Oyun iki takımında hedefsizliğine yakışır şekilde orta saha disiplini olmadan oynandı. Fenerbahçe zaten geçen hafta sezonun maçını kaybettiği için bu hafta rotasyonla sahaya çıktı. Bu bağlamda ilk yarı biraz üstün gözükse de geçiş oyununda ahenkli pozisyonlar yakalayamadı. Antalyaspor ise düşme hattıyla arasındaki 2 maçlık krediye güvenerek oyunu soğutmayı ve ileri üçlüsünü kontratakla beslemeyi tercih etti. İlk yarıda kanat üçgenlerini biraz daha verimli kullanan Fenerbahçe, Antalyaspor defansının dengesini bozduğu bir pozisyonda Ozan Tufan’ı arkaya kaçırarak Vedat’la golü buldu ve devreye moralli girdi.

Ozan maç boyunca 4 kez adam geçerek bu alanda 22 kişinin en iyisi olurken doğru kullanıldığı zamanlarda hep katkı sağlayabileceğinin sinyallerini verdi.

Gerçekleri hatırlatan Antalyaspor

İkinci yarıda ise maalesef korkulan oldu. Bugün takımın başında bulunmayan Ersun Yanal ve yönetimin 1.5 sezonluk ortaklıklarının ne kadar kekremsi ve etkisiz bir takımı doğurduğunu izledik. 1-0 geride olmanın doğal sonucu olarak oyunu bir nebze hareketlendirip ileride kalabalıklaşan Antalyaspor, Fenerbahçe’nin savunma zaaflarının büyüklüğünden faydalanarak 5 dakikada 2-1 öne geçti. Oyuna forvet arkası başlayan Podolski sadece 18 pas yapmasına rağmen 2 asistle takımını öne geçirmeyi başardı.

Bu noktada Fenerbahçe’nin saha içi dağınıklığının ve kırılganlığının ne kadar büyük boyutlara ulaştığını izledik. Oyun disiplininden tamamen koparak 2. bölgede amaçsızca paslaşan takım, 95. dakikadaki doldur boşalt sonucu gelen gole kadar, neredeyse pozisyona bile giremedi. Elbette bu noktada oyuncuların yeterince konsantre olmayışları da etkiliydi. Üstüne üstlük Jailson, Hasan Ali, Ekici, Falette gibi oyuncular için kendi pozisyonlarında adeta sezonun yeni başlayışı da etkendi. Fakat 24. Hafta olmasına rağmen Fenerbahçe oyun disiplininden bu kadar kopuk bir ikinci yarı geçirecekse artık radikal kararlar almanın vakti gelmiştir.

Hoca ve sonrası

Bugün oynanan oyunla bir kez daha anladık ki taraftarın teveccühü ile takımın başına gelen Ersun Yanal, ne yönetim, ne takım bazında yeterli desteği ve saygıyı asla göremeyecek. Bunun sebepleri ve olası sonuçları ayrıca tartışılır ama hocanın hem saha içini, hem dışını, hem kulübeyi hem Samandırayı hem de yönetim kurulunu kaybettiği çok açık. Onu bu mevkiye getiren tribünlerin de sevgisini kaybetmemesi için en kısa sürede istifa etmesi iki tarafın da iyiliğine olacaktır. Hoca ilerleyen kariyerinde bu 1.5 senedeki hatalarını tekrarlamadan, kendini futbolun yeni doğruları konusunda eğitirse, elbette bir gün yeniden sevdasının başına geçme şansı olacaktır.

O güne kadar Fenerbahçe yönetimini kendi vizyonu doğrultusunda yeni bir sportif direktör ve onun futbol aklını sahaya taşıyacak teknik direktör seçimi konusunda özgür bırakmak ve bir süreliğine sonuçlardan bağımsız kredi vermek hepimizin görevidir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum