Başakşehir maç yazısını bitirirken kontrollü oyundan akıcı oyuna geçişin her iki kalede de daha çok pozisyon ve nihayetinde gol getireceğinin altını çizmiştik.
Belki de bu geçişi en rahat yapabileceği maça çıktı Fenerbahçe. Çünkü maç öncesi Alanyaspor Fenerbahçe'nin sadece 1 puan altındaydı ve tıpkı Fenerbahçe gibi 0 averajla lige devam ediyordu. Yanılmıyorsam Fenerbahçe 8/8, Alanyaspor ise 6/7 şeklinde attıkları yediklerine yakın iki takım olarak karşılaştılar. Maç da tıpkı Saffet Susiç'in birkaç gün önceki açıklamalarında tahmin ettiği gibi çok gollü ve heyecanlı geçti.
Taraftarlarını strese sokmadan maç bitiremeyen Fenerbahçe bugün hem rahat hem farklı kazandı. Temponun önemine yazının sonunda gelelim şimdi bu farkı nasıl sağladılar ona bakalım.
Değişen 11 ve mentalite
Aykut Kocaman maça bir önceki karşılaşmanın dizilişiyle fakat 4 yeni oyuncuyla (Kameni, Neustader, Hasan Ali, Janssen) başladı. Kendi dünyası içinde bu değişikliği nasıl kurguladı bilemeyiz ama dışarıdan gözüken bu değişikliklerin oyuna olumlu yansıdığı ve akıcılığı artırdığı tempoyu yükselttiğiydi.
Volkan ve Kameni farklılıkları
Asla unutmamak gerekir ki oyunun temposu kaleden başlar. Volkan ve Kameni arasında kalecilik kalitesi açısından çok büyük fark olmadığını düşünüyorum. Keza tecrübe anlamında da birirlerine çok yakınlar. Fakat psikoloji ve anlayış olarak aralarında dağlar kadar fark var.
Volkan hayatı boyunca Türkiye'nin tansiyonu en yüksek kulübünde ve krizleri kavgaları bitmeyen bir milli takımda birinci kaleci olarak oynadı. Çok maç kurtardı çok maç kaybettirdi çok sevildi çok nefret edildi.
Kameni ise nerdeyse kariyerinin tamamını İspanya'nın etliye sütlüye karışmayan ligden düşme potasının üstüyle avrupa kupalarına katılma potası arasında bir yer arayan Espanol ve Malaga'da geçirdi. Bunun ruh haliyle de rotasyon kalecisi olarak Fenerbahçe'ye katıldı.
Teknik farka baktığınızda ise Volkan kale alanı içinde yer tutma ve oyunu soğutma konularında daha önde iken Kameni oyunu daha doğru yere ve hızlı başlatan ama kendi alanına hakimiyet açısından Volkan'ın biraz gerisinde bir kaleci. Sonuçta Fenerbahçe topu oyuna daha hızlı sokabildi onun sayesinde.
Neto savunma lideri olunca
İkinci değişiklik zorunluluktan geldi. Skrtel takımın en iyi stoperi olmakla birlikte yine hızı konusunda diğer iki stoperin biraz gerisinde. Bu değişiklik sonucu da Neustader Fenerbahçe defansının daha çok pozisyon vermesine sebep olsa da ön libero özellikleri daha üstün olduğundan topu orta sahaya daha ileride ve hızlı teslim etti.
Savunma liderliği görevinin teknik kapasitesi yüksek Neto'ya geçişiyle de biraz daha öne çıkmaya ve boş alana daha hızlı akmaya başladı takım.
Hasan Ali ve İsmail
Hasan Ali ve İsmail sezon boyu çok kez yer değiştirebilirler bu yüzden bu bölgenin tempoya çok büyük bir etkisi olacağını sanmıyorum ama Valbuena içeri kat ettikçe önü boşalan Hasan Ali'nin yaptığı hatalara kızanların bu gerçeği göz ardı etmemesi lazım.
Bambaşka formatta bir golcü
Tempoyu etkileyen bir diğer faktör ise geride bu kadar büyük değişiklikler varken en uçta bambaşka bir formatta yepyeni bir golcünün sahaya çıkmasıydı. Eldeki golcülerin hepsinden genç ve sağlıklı olan Janssen gerektiğinde doğru yerde topa gitti, gerektiğinde geriye koşup topu alıp pas verdi, gerektiğinde golünü attı, gerektiğinde ise Fenerbahçe'nin en büyük eksiği olan topla dikine kaleye giderek penaltıyı aldırdı.
Kiralık da olsa hızıyla, sağlamlığıyla ve arzusuyla bir dönem neden 30 milyon Euro ettiğini gösterdi.
Takım 10-15 metre önde bastı
Tüm bunlara ek olarak Fenerbahçe benim gördüğüm kadarıyla ilk maçların aksine takım olarak 10-15 metre kadar daha önde bastı. Bu sayede Alanyaspor'da kritik olan Wagner Love, Emre Akbaba pas bağlantısının kendi alesine uzak bölgede yapılmasını sağladı. Maç boyunca sadece bir kez bu bağlantı ceza sahası önünde yapıldı onda da Hasan Ali ofsaytı bozduğu için gol geldi.
Sakatlıklar ve sigortalar
Görünen o ki total ortalaması 27 yaş ama oynayan oyuncuları 29 küsur yaş ortalamalı Fenerbahçe kadrosu bu sene hafif sakatlılar ve dinlenmelerle sıkça rotasyona gidecek. Nitekim dün Skrtel'in sakatlığına ek olarak bir de maç içinde Dirar sakatlandı. Yerine sakatlıktan yeni çıkan Ekici ve sonrasında onu riske etmemek için yine sakatlıktan yeni dönen Alper oyuna dahil oldular.
Bu durum da saha içi yeni rotasyonları beraberinde getirdi. Giulano göbekten sağa geçti ve maç boyu burada yerini baya yadırgadı. Dönem dönem bu sıkıntılar oluşacak ve beraberinde sigortalar devreye girecek.
Valbuena'ya bağımlı olmak
Sağ kanatta Aatıf ve Guiliano sigorta olurken solda Alper bu görevi üstlenecek. Yalnız maçın adamı Valbuena'ya bir şey olursa hangi sigorta devreye girecek henüz soru işareti. Valbuena Fransa için özel bir oyuncuydu hep, belli ki ligimiz için de öyle olacak. Fenerbahçe takımı istatistiklerin ötesinde oyun için otorite olarak da bu oyuncuya fazlasıyla bağımlı hale geliyor.
Valbuena için en iyi yorum Alex'in henüz altında ama Kuyt'ın üzerinde bir katkı sağladığı takıma. Liderlik konusunda bu iki oyuncuya benzer örnek bir futbolcu.
70. dakkadan sonra herkesin oyundan düştüğü bir maçta bile 90+5'de son depara kalkıp golünü atması bunun en önemli göstergesi. Dolayısıyla tez zamanda onu dinlendirecek veya yedekleyecek oyun içi alternatifleri oluşturması gerekiyor Fenerbahçe'nin.
Kalite tempo ilişkisi
Fenerbahçe bu sezon kendi kadro kalitesine denk takımlarla maksimum 8 maç oynayacak. Kalan 26 maç ise kadro kalitesi ve derinliği daha az olan rakiplere karşı oynanacak. Bu yüzden Aykut Kocaman 10 yeni transferle geçen yıl kendi evinde bile zayıf takımlara boyun eğen bir takımı nerdeyse baştan yarattı.
Yine bu yüzden Fenerbahçe kontollü düşük tempoda kısa pasla değil yüksek tempoda dikine pasla oynamaya alışmalı. Çünkü bugüne kadar izlediğimiz 4 maçta gördüğümüz kadarıyla görece zayıf kadrolar ve oyuncular yavaş tempoda Fenerbahçe'ye karşı doğru yerleşerek alanı daraltmakta ve pas trafiği ne kadar yüksek yüzdeli olursa olsun kendi 3. bölgelerini rahatça korumaktalar.
Lig sonucusu 1 puanlı Gençlerbirliği'nin bile 9 kişi kalmasına rağmen Fenerbahçe'ye az pozisyon vermesinin sebebi bence bu anlayış. Bugün biraz kıpırdanan biraz hızlanan bir Fenerbahçe'nin açık oynamaya alışmış hızlı çıkan bir Alanyaspor karşısında ne kadar rahat pozisyona girebileceğini gördük. Çünkü kalite farkı hızla ve geniş alanda daha rahat kendini gösteriyor.
Eğer elinizde Soldado, Janssen, Guiliano, Dirar, Isla, Valbuena,Mehmet Ekici gibi teknik kapasitesi yüksek oyuncular varsa onlar hızlı oyunda rakiplerini çok daha kolay eksiltip yer değiştirebiliyorlar. 4 golün de bu sayede geldiğine eminim sebebi çok basit. Fenerbahçe bugünkü maçta istatistiklerini sadece gol hanesinde değiştirdi. Topa sahip olma, pas yüzdesi, şut ve orta sayıları kalan 4 maçın ortalamasına çok yakındı hatta topa sahip olma yüzdesi ortalamanın biraz altındaydı. Dolayısıyla aşırı kontrollü ve tutuk oyun yerine bireysel inisiyatiflerin tempoyu belirlediği akıcı oyun beraberinde bol gol getirdi.
Derbiyi hocalar kazanır
Haftaya Fenerbahçe ligin tamam veya devam maçlarından birine çıkacak. Yenilirse herşeyin sonu değil elbet ama yenerse büyük moral motivasyon kazancak. Bu maçta bol pozisyon, kartlar, psikoloji savaşları illa ki yaşanacak. Taraftar küskünlüğünü unutup tribünleri dolduracak Lens, Gökhan ve Caner'e oynarlarsa tepkiler olacak.
Kısacası bambaşka bir atmosfer bekliyor Fenerbahçe'yi işte bu noktada oyunu dikte eden aktörler yani teknik kadrolar gizli kozlarını oynayacak.
Tahminim Aykut Kocaman'ın yine 1-2 oyuncuda rotasyona gideceği ve Beşiktaş'ı yine düşük tempoya zorlayacağı.
Duran top ve kanat ortaları dışında plan gerek
Fakat şu unutulmasın Fenerbahçe'nin bu maçta duran top ve kanat ortaları dışında da gol planlarına ihtiyacı olacak. Valbuena'nın ilk golü türünden içeri bindirmeler her iki takımda da farkı yaratacak.
Avrupa Kupaları'ndaki temsilcilerimiz
Okuyuculara not: Geçen haftaki yazıdan sonra bazı değerli okurlar Türk takımlarının Avrupa maceraları hakkındaki düşüncemi sormuşlar. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin elendikleri takımlara bakınca çok üzülüyorum. Eğer Janssen ve Neto bir ay önce alınsaydı bence Fenerbahçe devam ederdi.
Beşiktaş 3 senedir aynı sisteme yatırım yapmanın avantajıyla gruptan çıkabilir en kötü üçüncü olacaklardır.
Başakşehir keza gruptan çıkacaktır çünkü Avrupa tecrübesine sahip bir kadroları var.
Konyaspor çok zor bir gruba düştü çıkmaları imkansıza yakın umarım başarırlar. Koyu bir Fenerbahçeli olarak ülkemizden Avrupa Kupaları'na katılan her takıma sonsuz başarı dilerim. Çünkü bu ülke futbola harcadığı mesanin karşılığını ancak Avrupa'da alabilir.
YORUMLAR