Maç öncesi Ankaragücü’nün bu ligin en istikrarsız ve kimyası bozuk takımı olduğunu defalarca kez dile getirdik. Bu maçta alınacak 3 puanın belki de sezonun en kolay galibiyeti olması muhtemeldi. Ama yine kaderin çarkları Fenerbahçe aleyhine döndü. Çünkü zayıf takımlar karşısında kolay skor bulmak iyi takımların dna’sında olan bir özellik. Fenerbahçe bu sezon adı kaliteli oyunu ise problemli bir takım olduğu için kimliğini henüz bulamamış bir ekip olarak zayıf Ankaragücü karşısında bile 1 puana razı oldu.
Ersun Yanal bu
kadar zayıf ve dengesiz bir takıma karşı bile Mehmet Topal sigortasından vaz
geçmeyerek orta sahanın hücum aksiyonlarını 1 kişi eksiltti. İkinci yarının
formda kanat ikilisi Isla ve Dirar bu maçta Pinto ve Boyd üzerinde yeteri kadar
etkili olamadılar. Moses, Hasan Ali ile birlikte gerekli hücum katkısını
veremedi. Belki de kaçırdığı mutlak golü atsa bütün skor dengesi değişecekti.
Orta sahada hücumun maestrosu olmasını beklediğimiz Mehmet Ekici ne kanatlarla,
ne Soldado’yla, ne de hemen arkasındaki Tolgay’la verimli top alışverişleri
yapamadı. İlk yarının sonunda Boyd’un ayağından gelen şok gol takımın
psikolojik ahengini bozmasa da oyun iştahını ve özgüvenini biraz geriletti.
İkinci yarı
yorulan Ankaragücü karşısında bulunan geniş alanları iyi kullandı Fenerbahçe.
Ayew ve Vabueana’nın girişiyle inisiyatif alan oyuncu sayısı çoğalınca, Soldado
da kaliteisni konuşturan paslar atarak oyunu yönlendrince, Ankaragücü defansı
ve orta sahası arasındaki boşlukları iyi değerlendiren bir Fenerbahçe izledik.
Ama sahada tek hareketiyle oyunun kaderini değiştirecek bir kahraman olmadığı
için bu sürede sadece Hasan Ali’nin golü geldi. Fenerbahçe bu sezon ne takım
olarak ne oyuncu bazında maçı çevirecek refleksleri çok nadir gösterebiliyor.
Sivas maçında da bence şansın yardımıyla kazandı Fenerbahçe. Bu maçta ise şansı
yaver gitmedi belki de daha iyi oynadığı maçta beraberliği kabullenmek zorunda
kaldı.
Son tahlilde,
derbi öncesi hem de maç berabere iken çıkan kavga, Ersun Yanal için ikaz
göstergesi olmalı. Bu takım hala kırılgan bir psikolojide ve bir adım sonrasını
düşünecek soğukkanlı oyunculara sahip değil. Daha önceki yazılarımda Ersun
Yanal’ın gelişiyle birlikte Fenerbahçe’nin ligde rahatlıkla kalacağını ama bu
süreçte gelecek sezon için şampiyon olacak kadronun da temellerini atması
gerektiğini yazmıştım. Ersun Yanal kusura bakmasın ama ben sahada izlediğim
Fenerbahçe’de gelecek adına pek bir ışık göremiyorum. Takım felsefesi daha iyi
olsa da sonuç maalesef oyuncu bazındaki yetersizlikler dolayısıyla pek
değişmiyor. Umarım Galatasaray maçıyla birlikte bu görüntü de değişir.
Herkese iyi
haftalar dilerim.
YORUMLAR