Bu sezon sıkça tekrarlanan bir manzaraya sahne oldu Kadıköy’deki derbi. Fenerbahçe forması, taraftarı, stadı, organizasyonu, Yönetimi hazırdı ama sahada oynayan takım Fenerbahçe gibi oynayamadı. Belki de bu sezon tüm taraftarlara geçmişte iyi geçen ve ileride iyi geçecek sezonların değeri bilinsin diye verilmiş bir ceza.
Maç öncesi Fenerbahçe efsanesi Can Bartu için yapılan saygı duruşu ne kadar sessizse Fenerbahçe’nin Galatasaray karşısındaki oyunu da bir o kadar ıssız gözüktü. Can Bartu demişken, Türk sporunu en üst seviyede temsil eden bir efsanenin ardından iyi bir belgesel yapıp Netflix’de yayınlatmasını bekliyorum yeni Yönetim'in. Futboldan anladıklarından çok daha iyi internetten, teknolojiden, iletişimden anladıkları için eminim bu projeyi de başarıyla hayata geçirirler.
İlk yarıda Hasan Ali’nin kırmızı kartına kadar sahada 1 kişi eksik oynayan bir Fenerbahçe izledik o eksik sanki ilk 11 çıkacağını maç anı öğrenmiş gibi sağa sola savrulan Elif Elmas’dı. Kaderin cilvesi takım gerçekten eksik kalınca pozisyonu değişen Elif, hem maça döndü hem de golü atarak yenilmezlik serisinin devamını sağladı. Sadece Elif mi gününde değildi? Tabiki, hayır. Moses, bulunduğu kabın şeklini alan bir madde gibi Chelsea’nin iyi günlerini unutmuş adeta Fenerbahçe’nin kötü günlerinin sebebi gibi oynadı. Tolgay çok çabaladı ama yine kırılma anlarında bitirici değildi. Mehmet Topal yine her yerdeydi ama katkısı düşüktü. Valbuena insan üstü bir performans gösterdi ama skoru değiştirecek işleri yapamadı. Soldado savaştı ama ilk defa beraber oynayan Donk, Semih tandemini yıkamadı.
Belki de işin en acısı, hem takım, hem taraftar, hem de Yönetim ondan bir mucize beklerken Ersun Yanal’ın da formsuzlar kervanına katılmasıydı. İkinci yarı eksik takımı sağda Moses ve solda Dirar kanadıyla oyuna ortak eden, fizik güç düşünce Jailson hamlesiyle defansif gücü bir nebze artıran Yanal, finaldeki Alper hamlesiyle hem maçı çevirme şansını hem de Ayew’in kendisine olan inancını kaybetti. Alper’in son dakikalarda kaçırdığı pozisyon adeta Fenerbahçe’deki tüm aktörler için sezonun özeti gibiydi. Yanlış zamanda, yanlış yerde topla buluşunca ne golü atacak inancı ne Muslera’yı geçecek dermanı vardı.
Hepsinin canı sağolsun demekten başka bir şey gelmiyor elden böyle bir günde. Umarım önümüzdeki sezon takımda kalacaklar bu formayı giymiş efsanelere yakışacak performanslar izletirler.
Hepinize iyi haftalar dilerim.
YORUMLAR