Fenerbahçe kurulduğu günden beri, her branşta her sezon kendi göbeğini kendi kesen camia olmuştur. Bunda da gocunulacak bir şey yok. Biz tek siz hepiniz söylemi de bu şartların kabullenildiğinin bir gösteresidir. Yalnız şartlar eşit olmayınca işin rengi değişir. Fenerbahçe camiasının mağduriyetle ilgili sabrı da bir yere kadar.
Ersun Yanal’ın ayağına dolanan Tolga ısrarı
Bugün sahada defalarca kez izlediğimiz iki senaryonun da tekrarını gördük. İlkinde yani oyunun teknik senaryosunda: Kadıköy’de rakibin çok üstün bir tehdidi yokken Tolga Ciğerci ısrarının, 45 dakikalığına bile olsa takımı yavaşlattığını ve etkisizleştirdiğini izledik. Sonrasında Deniz Türüç ve Ferdi Kadıoğlu gibi hücumu renklendirebilecek isimlerin oyuna geç alınmasının sonucunda direnişi artan bir rakibe karşı pozisyona girmenin de zorlaştığını gördük. Bu Fenerbahçe’nin iç meselesidir. Fenerbahçe hocası sezona solbeksiz başlamanın getirdiği bir handikapla takımda pek çok taşın yerini oynatmak zorunda kalmıştır. Bu yüzden takım kimi zaman ahengini bulmakta zorlanır kimi zamansa hocanın bazı oyuncu ve hamle tercihleri yüzünden bütünde bireylerin toplamından daha az değer üretir. Ersun Yanal bu ısrarı yüzünden puan kaybedebilir bu ısrarı devam ederse mutlaka başka puanlar da kaybedecektir.
Amma velakin oynattığı futbol her şartta her rakibinden üstün olduğu için, pek çok hücum istatistiğinde Avrupa’nın zirvesinde yer aldığı için de onun tercihlerine saygı duymamız ve hakkını teslim etmemiz gerekir. Meraklısı bu maçın istatistiklerinin de bütünüyle Fenerbahçe üstünlüğünde tamamlandığını araştırıp görebilir.
Sahada ve dışında doğranma VAR
Gelelim artık sabrımızı taşıran ikinci senaryoya. Fenerbahçe bugün de tıpkı Göztepe ve Kayseri maçlarında olduğu gibi, tıpkı geçen hafta Trabzon'daki gibi ısrarlı ve organize bir hakem katliamına uğradı. Nedense hakem düdüklerinde ve VAR odalarında bazı doğrular sadece Fenerbahçe aleyhine işlerken bazı yanlışlar da ne hikmetse sadece Fenerbahçe aleyhine yapılıyor. Bu iş artık kabak tadı vermeye başladı.
Siz daha önce hiç kendi evinde rakibi lehine iki penaltı çalınan biri kurtarıldığı halde tekrar ettirilen ama onun lehine 3 penaltıdan sadece biri verilen bir şampiyon gördünüz mü?
Siz hiç en ciddi rakibi karşısında deplasmanda attığı nizami beraberlik golü erken bir düdükle iptal edilen bir şampiyon gördünüz mü?
Siz hiç limit aşımı itirazları haftalarca sürüncemede bırakılan bu dönemde anlaştığı Avrupa çapında oyuncuları elinden kaçırmak zorunda bırakılan bir şampiyon gördünüz mü?
Göremezsiniz de zaten, çünkü hiç lider döndüğü deplasmanda otobüsü kurşunlanan, üzerine terör örgütleri tarafından kumpaslar kurulan ve Şampiyonlar Ligi’nden kazanacağı milyonlarca Euro’su gasp edilen bir şampiyon da görmediniz! Üstüne üstlük tüm bunları alt alta, bu köşe dışında hiçbir kitlesel medya organında da okumadınız. Çünkü yazamazlar! Çünkü müdürleri, patronları, ağa babaları müsaade etmez.
Çünkü Türkiye’de futbol tüm aktörleriyle Fenerbahçe’ye karşı oynanan ve sadece Fenerbahçe kaybettiğinde çoğunluğun mutlu olduğu bir oyundur. Bu düzene karşı da Fenerbahçe taraftarı da yönetiminin ve hocasının arkasında duracaktır.
YORUMLAR