Bu sezonun en kötü 96 dakikasını oynadı Fenerbahçe. Hem de ligin en zayıf rakiplerinden birine karşı. Hem de %90 pas başarı oranıyla hem de %70 küsur topa sahip olurken. Hem de rakibin nerdeyse tüm kadrosu değişmiş ilk devredeki maçtan sadece 4 oyuncusu bugün ilk 11 çıkabilmişken. Hem de rakibin hocası göreve başlayalı daha 1 ay olmamışken.
Gustavo’nun gördüğü kart
Hatırlarsanız ligin ilk devresi galip gelinen Kasımpaşa maçından sonra ‘’Testi kırılmadan uyarmak görevimiz’’ diye bir yazı yazmıştım. Arkasından son Gazişehir galibiyetinin ardından yine ‘’Ersun Hoca seni sevenleri’’ dinle diye bir uyarı yazısı daha yazdım. Çünkü maalesef 3 puan bile hocanın hatalarını ve takımın eksiklerini örtmeye engel değildi. Hocaya olan güvenimizden ve saygımızdan ona zor zamanda vurmak istemedik iyi zamanında dostça eksikleri söyledik ama dinletemedik. Fenerbahçe gibi genetiğinde hücum yapmak olan bir takımın Tolga Ciğerci’yi sol kanat veya sol açık oyuncusu olarak oynattığı her maç en başta hocanın kendi oyun felsefesine ihanetti.
Sezon başından beri stoperler gelip giderken asıl ihtiyaç olan sol beke oyuncu alınamayışı takım mühendisliğinde çok ciddi hatalar yapıldığının göstergesiydi. Ki o kadar stopere rağmen hala Jailson’un oynaması bizi haklı çıkardı. Hepimizin beklentilerini aşarak muhteşem bir performans sergileyen Vedat’ın yanına hem rol alternatifi hem de tamamlayıcı olabilecek üst düzey bir golcünün daha gelmemesi hücumda repertuvar genişliğinin olmadığını gösterdi. Son olarak haftaya ligin kırılma maçlarından biri oynanacakken ve skor 2-0ken takımın en komple oyuncusunun belki de liderlerinden birinin sarı kart görmek zorunda kalması ve cezalı duruma düşmesi aslında Fenerbahçe’nin mental olarak da hala çok kırılgan olduğunun göstergesiydi. Demek ki saha dışında da sorunlar var.
Hocanın adisyonu kabardı
Elbette hakemler, federasyon, türlü çeşit komplo Fenerbahçe’nin ve hocanın elini zora soktu. Elbette geçen sezon başı Ersun Hoca’yı getirmek yerine, Cocu başarısız olunca taraftar sinyalini bekleyen ve onu kifayetsiz Comolli ile adeta prangalayan yönetim de hoca kadar kabahatli. Ama tüm bunlara karşı, takım ve oyun içinde aklı selim hamleler yapamayan, sezon başında Alper Potuk ısrarıyla Mehmet Ekici gibi kader değiştirecek bir oyuncuyu bile devre dışı bırakan, Zajc ve Ferdi’yi kupa haricinde hucüm alternatifi olarak kullanamayan, Dirar’ı sol beke alarak iki kanadı birden kapasitesinin altında oynatan, Ersun hoca da olası başarısızlığın sonuçlarına katlanmalı.
Yönetim de sorumlu
Haftaya içeride alınabilecek bir derbi galibiyeti kısa vadede pek çok sorunun üstünü örtebilir. Ama Fenerbahçe’nin önümüzdeki sezona yansıması halinde, çok kritik sonuçlar doğuracak ciddi sıkıntıları var. Artık bu teknik ve idari sıkıntılar Yönetim tarafından mutlaka çözülmeli. Aksi takdirde olası bir başarısızlıkta yeni faturanın üstüne üçüncü bir teknik direktörün adı değil kongre tarihi yazar.
Herkese iyi pazarlar dilerim
YORUMLAR