Maç yazısına başlamadan önce Liverpool ve Başakşehir'i tebrik etmek isterim. Takım oyunu ve modern futbol adına doğruları ne kadar iyi sergilediklerini bir kez daha gördük bugün. Başakşehir'in ilk golünde ise pivot santrforun Türkiye Ligi için hala ne kadar kritik bir rol olduğunu da hatırladık. Yaşlandıkça bu alanda gelişen Adebayor bu sene böyle çok gol attırır arkadaşlarına.
Bol hatalı ilk yarı
Fenerbahçe'ye gelince skor dışında malesef değişen çok az şey var. Bugün en büyük şansımız karşımızda kendimiz kadar dağınık bir takım bulmamızdı. Maçı Ege'de bir kahvede beraber izlediğim çiftçi amcalar bile sahadaki oyunculardan daha konsantrelerdi. Valbuena hariç hala giydikleri formanın ağırlığını hissetmeyen bir oyuncu grubuna sahibiz malesef.
Gençlerbirliği de sanırım yeni yönetim ve Ümit Özat konusundaki belirsizlikler yüzünden konsantre başlayamadı maça. Bu yüzden de ilk iki gol birbirinin kopyası zamanlama hatalarından geldi. Valbuena içeri atması en kolay dışarı çıkarması en zor tipte duran toplar kullanıyor. Orta sertlikte merkeze inen toplar bunlar ve bu yüzden Halil İbrahim bir anlık hata ile topu kendi kalesine yolladı. Umuyorum ki Valbuena ileride bu golleri Fenerbahçeli oyunculara da sıkça attıracak.
Skrtel'in zamanlama hatası
Penaltıya gelirsek o da Skrtel kalitesinde bir oyuncunun ancak konsantrasyon eksikliğinden yapacağı bir zamanlama hatasıyla geldi. Burada Skrtel'e de hak vermek lazım takımın en kaliteli oyuncusu olan partneri gidince defansın liderliğini üstlenmek durumunda kaldı ve bu role alışması zaman alacak.
İlk yarı bu karşılıklı goller ve bolca pas hatasıyla geçilirken Fenebahçe için bir başka alarm sinyali geldi. Yaş ortalaması 27 olan kadronun ilk 11 ortalaması biraz daha yüksek. Bu yüzden takım boyu maç içinde bazı bölümlerde baya uzadı ve yaşlı takım rakibe büyük alanlar bırakmaya başladı. Yine konsantrasyon probleminden gelen kırmızı kart sonrasında eksik Gençlerbirliği'nin son bölümde oyunu Fenerbahçe yarı sahasına yıkabilmesi de bunun göstergesiydi.
Aykut Kocaman hamlesi
Devre bittiğinde ısı haritaları çok önemli iki gerçeğe işaret ediyordu. İlki Gençlerbirliği ağırlıklı Fenerbahçe sol kanadından gelirken Valbuena-Hasan Ali ikilisinin yeterli sertliği gösteremediği. İkincisi gol soldan gelse de Fenerbahçenin sürekli sağ kanattan gelmeye çalışması ve Isla-Dirar ikilisinin bu trafiği verimli şekilde pozisyona dönüştüremedikleri.
Burada Aykut Kocaman sarı kartlı Hasan Ali yerine İsmail hamlesiyle solu kapattı. Ardından Dirar'a göre içeri daha hızlı girip ters çalımlarla rakibin dengesini bozan Aatıf hamlesiyle sağ kanadı daha verimli hale getirdi. Bunun sonucunda maç boyu kurulan Isla-Valbuena-Atıf üçgenleri meyvesini verdi ve ciddi bir baskı altında Milli Takım kampına gitmeye hazırlanan Ozan gol atarak günü kurtaran isim oldu.
Gençlerbirliğinin ikinci kırmızı kartına kadar olan bölümde Fenerbahçe hala taraftarın hayalindeki performansı gösteremez nitelikteydi. Sonrasında ise rahat girilen pozisyonlar yine konsantrasyon eksikliğinden harcandı.
Roller net değil
Aykut Kocaman göreve geldiğinde çevremdekilere Fenebahçenin kendi standardı olan ilk 2 seviyesine çıkacağını söylemiştim. Zaten Aykut Kocaman yönetimindeki Fenerbahçellier süper finalli sezon hariç hep ligin ikinci bölümünde daha fazla puan toplarlar. Bu sene de kritik ilk 10 haftalık süreçte 20 puan altına düşülmezse böyle olacağını tahmin ediyorum.
Fakat lig uzun soluklu bir maraton. Kartlar ve sakatlıklar bu yaşlı ilk 11 için hep tehlike olacak. Bu yüzden stoper ve orta sahaya halen takviye gerektiğini düşünüyorum. Sanırım Josef topu ileri taşıma da Ozan ve Topal karşısında daha doğru bir tercih olacaktır.
Öte yandan takımın psikolojik lideri Valbuena iken, Zenit'te Alexvari istatistikler yapan Guiliano'nun hücum lideri olup olmayacağına da Aykut Kocaman acilen karar vermeli. Soldado henüz gol atamadı ama bunun en büyük sebebi Aykut Kocaman sisteminin gezen ve pas istasyonu olarak kullanılan forvetlerle daha verimli olması.
Değerli okuyuculara not: Vardar maçı sonrasında gelen olumlu ve olumsuz geribildirimlere çok teşekkür ederim. Pekçok renkdaş, yönetimi neden eleştirmediğimi sorgulamış. Kendi adıma bu köşede saha içinde kalmayı ve teknik analiz yapmayı tercih ediyorum. Fenerbahçe yönetimine tepki verilmesi gereken yerlerin kongre ve tribünler olduğuna inanıyorum. Milli maçlar öncesi hepinize iyi bayramlar dilerim.
YORUMLAR