Yıllar önce önemli bir isimle sohbet ediyor ve yöneticilik yapmanın sıkıntılarını, karşılaştığı zorlukları, arkamdan oynanan oyunları anlatıyordum..
Mesleğin ustalarından diyebileceğim o isim bana şöyle dedi: “Oğlum dünya karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir..”
Fenerbahçe için de bu sezon; rakiplere, bahanelere, sakatlıklara, cezalara, FFP’ye, TFF’ye, MHK’ye kısacası tüm fırtınalara karşı oynandı..
Ve taraftar; haklı olarak sadece geminin limana yanaşıp yanaşmadığıyla ilgilendi..
18:30 ayıbı..
Pandemi sonrası açıklanan fikstürde Fenerbahçe 5 maçın 3’ünü 18:30’da oynuyor.. Beşiktaş ve Galatasaray’ın tüm maçları 21:00’de.. İnsaf ve ayıp..
Bunları bahane olarak öne sürmüyorum.. Ama insan sağlığı için tehlikeli olacak bir ortamda 18:30’da bir takımı 3 maçta oynatmak, diğerlerine 2.5 saatlik avantaj tanımanın başka izahı yok..
Jailson neden sahada?
Jailson ikinci yarının başından itibaren stoperde yaptırdığı penaltılar, top kayıpları ve adam kaçırmalarla birçok yenilgiye neden oldu. Buna karşın yine stoperde başladı Gençlerbirliği maçına..
İki bariz hatayla rakibi yine golle baş başa bıraktı 20 dakika içinde. Daha sonra Ozan Tufan’la yer değiştirdi ve Fenerbahçe orta sahası şöyle bir dizilişe döndü: Gustavo – Tolgay – Jailson.. Bu da Fenerbahçe tarihinin gördüğü en kötü orta saha dizilişlerinden biri oldu..
Yeni Malatyaspor maçında iki gol birden atan Ozan Tufan da savunmaya çekilmiş oldu..
Emre’yle biraz toparlandı ama..
İkinci yarıda Emre oyuna girdi ve top daha çok Fenerbahçe’de kaldı..
Tecrübeli oyuncunun güzel pasıyla buluşan Vedat da 57. Dakikada mutlak bir gol kaçırdı.. Vedat iyi santrfor ama iyi bir golcü değil.. Vuruşları kurtarılacak cinsten.. Oyunun içine çok girdiği için vuruşlarda diri kalamıyor.. O yüzden de önemli pozisyonları kolay harcıyor..
Yine basit bir savunma hatası
Sarı-lacivertli takımın yediği gol de klasik savunma hatasıydı.. Takımın en önemli silahı Stancu yine gözden kaçırıldı ve gol geldi..
Gelecek sezonun kadrosu kurulurken en çok dikkat edilecek bölgenin savunma göbeği olduğu yenilen bu golle bir kez daha belirlenmiş oldu..
Emre’den güzel gol
Golün ardından Fenerbahçe oyun disiplinine sadık kaldı ve beraberliği aradı.. Israrla yapılan paslaşmaların birinde topla buluşan Emre’nin güzel golü de skoru eşitledi, Rodrigues’le galibiyeti kaçırdı..
İlk yarısında çok kötü oynadığı, ikinci yarısında ise önemli pozisyonlar bulduğu bir maçta daha puan kaybetti Fenerbahçe..
Artık Şampiyonlar Ligi şansı değil, Avrupa Ligi’ne katılma şansı konuşulacak.. Konya, Kasımpaşa, Gençlerbirliği gibi takımlara karşı kaybedilen puanlar Devler Ligi’ne gidecek bir takıma yakışmazdı zaten..
Artık transfer dönemi daha önem kazandı.. Bu takım Emre’siz kötü ötesi oynuyor.. Kaptan da futbolu bırakıyor.. Sağbek, solbek derken mutlaka bir oyun kurucu almalı Fenerbahçe.. Gustavo-Ozan ikilisinin önünde 10-15 gol doğrudan etki edecek bir beyin gerek..
Hafta içinde sosyal medyada gündem olan Hasan Ali de, ikinci kez Fenerbahçe forması giyen Ömer Faruk da çok etkili olamadılar Ankara’da..
Hasan Ali’nin takımda kalacağını sanmıyorum. Ama Ömer Faruk’un yeteneklerini göstermesi için daha çok süre alması kesin..
Emre’ye kaybediyoruz bari Ömer Faruk’u kazanalım!
YORUMLAR