ALTAN TANRIKULU

ALTAN TANRIKULU


Sergen Yalçın neden istifa etti, Vitor Pereira neden kaldı?

11 Aralık 2021 - 15:04 - Güncelleme: 11 Aralık 2021 - 19:12

Futbol anlık gelişmelere ve çarpıcı skorlara açık bir oyun.. Bunun sonucu olarak da beklenmedik ayrılıklar, "Artık gitti" denilenin kalması veya hiç umulmadık krizler yaşanabiliyor.

Geçen haftaya damga vuran olay Sergen Yalçın'ın ayrılması, "Ayrılacak" denilen Pereira'nın kalması olmuştu.

Bu iki olayın perde arkasında ise oldukça ilginç gelişmeler vardı.. İsterseniz bir teknik adamın istifasına, diğerinin görevde kalmasına neden olan gelişmelere bir göz atalım.

XXX

Beşiktaş'ta Sergen Yalçın'la ilgili Yönetim'in tavrı iç sahada alınan ağır Giresunspor yenilgisi sonrası netleşmişti aslında.. Devre arasına kadar takımın gidişinde bir değişiklik olmaz ve Dortmund maçı da benzer bir skorla kaybedilirse yeni bir teknik adamın geleceği kesinleşmişti.. Sergen Yalçın da Yönetim'in bu tavrını biliyordu.

Bu gelişmelere yol açan en önemli unsur, Sergen Yalçın'ın ligde kaybedilen Alanyaspor maçı sonrası, "Bu yenilginin sorumlusu ben değilim" sözleri oldu.

Özellikle; performansını düşük bulduğu Atiba, Pjanic, Alex Teixeria, Batshuayi, Vida gibi oyuncular yapılan bu gönderme sonrası takımdaki bir çok isim Sergen Yalçın'a tavır aldı ve Giresunspor, Kasımpaşa, Dortmund maçlarında da yokuş aşağı iniş sürdü.

Medyada yer alan; "Ahmet Nur Çebi Yenol Güneş ile görüştü" haberleri de kulüp tarafından yalanlanmamış ve Ümraniye'de soğuk rüzgarlar esmeye başlamıştı.

Dortmund maçından dönüş sonrası bir gün dinlenen ve yardımcısı Murat Şahin'le fikir birliği yapan Sergen Yalçın, Emre Kocadağ'a telefon açarak "İstifa edeceğini" bildirdi.

Ertesi gün Ahmet Nur Çebi, Emre Kocadağ ve Sergen Yalçın bir araya geldiler ve kısa bir görüşmenin ardından "Ayrılık kararı" resmi siteden duyuruldu.

İki kupa birden kazanmış bir teknik adamın ayrılığı çok yavan bir şekilde kamuoyuna açıklanırken futbolcuların Sergen Yalçın'a karşı koyduğu tavrın önemi de ortaya çıkmıştı.

Sergen Yalçın'la ilgili belki de en önemli serzeniş ya da şikayet; "Tam olarak işine konsantre olmayışı" idi.

Ümraniye'de işler iyi giderken göze batmayan birçok olay hem Yönetim hem de oyuncular tarafından kötü gidişin anahtarı olarak görülüyordu.

Kısacası; "Futbolla yatıp kalkan" 68 yaşındaki Fatih Terim tüm agresifliğine karşın iyi rakip analiziyle Avrupa'da kendini Mart'a atarken, Beşiktaş Sergen Yalçın'ın; "Her rakibe karşı kendi oyunumu oynarım" görüşü yüzünden tarihi bir başarısızlık elde etmişti..

XXX

Gelelim Vitor Pereira'ya... Uzun bir anlatıma gerek yok aslında.

Galatasary galibiyeti öncesi, milli maç arasında, Yönetim'in Karagümrük'ün İtalyan çalıştırıcısı Francesco Farioli ile görüştüğü haberleri dolaşmaya başlamıştı..
FBTV'de canlı yayına katılan Başkan Ali Koç, "Büyük kulüplerin her zaman bir B Planı olması gerek.. Ama bizim B Planımız yok.. Derbiyi kaybetsek bile Pereira ile yola devam edeceğiz.. Biz arkadan iş çevirmeyiz.. Doğrudan yüzüne söyleriz" ifadelerini kullanmıştı.

Galatasaray maçı kaybedilse bile yoluna Pereira ile devam edeceğini açıklayan Fenerbahçe, derbinin dramatik bir şekilde 10 kişiyle kazanılmasını pek de iyi yönetemedi.
 
Olympiakos deplasmanında son dakika golüyle alınan  yenilgi ve UEFA Avrupa Ligi'nin dışında kalınması, aynı gece Galatasaray'ın Marsilya'yı 4 golle sürklase etmesi okları tekrar Pereira'ya çevirmişti.

Göztepe maçı yeniden bir kader karşılaşması haline gelmişti.. İyi oynanmayan, rakip kaleye şut atılmayan ve yenik kapatılan bir ilk yarı sonrası Fenerbahçe İrfancan'ın asisti ve Serdar Dursun'un golüyle maça ortak olmuştu.

Vitor Pereira'nın tam da takım iyi oynarken sahanın en iyi ismi İrfancan'ı oyundan alması büyük bir şok etkisi yarattı.

Maç sonrası, "İlk yarı çok iyi oynadık. Takımın patronu benim.. " şeklindeki yaklaşımı da bardağı taşıran damlalar gibiydi.

Ertesi gün yine Fenerbahçe Yönetimi'nin Farioli ile görüşmek üzere Karagümrük'ten izin aldığını ve son hız teknik direktör arandığı haberleri trend topic olmuştu.

Fenerbahçe Yönetimi ya da resmi site bu haberlerle ilgili bir yalanlama yapmadı.. Tam da bu ortamda Fenerbahçe Rizespor maçına çıktı ve sezonun en iyi futboluyla sahadan 4-0 galip ayrıldı.

Aslında olan çok netti.. Başta Mesut Özil ve Gustavo olmak üzere Fenerbahçeli futbolcular teknik direktörlerinin arkasında durmuşlardı.. Mesut sezonun en iyi oyunlarından birini oynarken Gustavo, Berisha, Serdar Dursun, Szalai, Berke yıldızlaşmışlardı adeta..
Sallantıda olan Sergen Yalçın için Beşiktaşlı futbolcular hiçbir reaksiyon vermezken, "Yattığımda bile Fenerbahçe'yi düşünüyorum. Ben bu işe yeni başlamadım.." diye Pereira futbolcuların desteğini arkasına alarak görevinin başında kalıyordu.

XXX

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Farke ve Terziç'ten olumlu yanıt alamayan Beşiktaş'ta Şenol Güneş'i ikna turları başlamıştı.

Tecrübeli teknik adamın Başkan Çebi'ye yakınlığı bilinen bir gerçek.. Beşiktaşlı kaynaklar ve dostlar Kadıköy'de takımın başında Güneş'in çıkacağını düşünüyor.

Vitor Pereira'nın 10 kişi kaldığı maçta Trabzonspor'a yenilerek liderliği kaybettiğini, Galatasaray deplasmanında ise yine 10 kişi kaldığı halde zaferle ayrıldığını düşündüğümüzde Kadıköy'deki Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi tam anlamıyla bir final maçı olacak.

Ve çok büyük aksilik olmazsa Vitor Pereira'nın karşısına bu kez Şenol Güneş'li Beşiktaş çıkacak.

Bakalım bu kez sevinen hangi taraf olacak?

YORUMLAR

  • 0 Yorum