Fenerbahçe - Denizlispor maçını basın tribününden izledim.. Teknik ve taktik dışında sarı-lacivertli ekibin psikolojisini anlamaya çalıştım..
Örneğin ilk golde kaleye doğru bakmak yerine, gol olursa nasıl sevinirler düşüncesiyle yedek kulübendeydi gözlerim..
Gol olduğu an Zeki Murat Göle yumruğunu havaya kaldırdı.. Emre Belözoğlu kulübeden çıktı ve tüm takımla tebrikleşti.. Maç boyu sakindi aslında kulübe.. Hakem kararlarının getirdiği gerilim dışında sakin bir görüntü verdiler..
Maçın kırılma anı Tolgay'ın pozisyonundaki penaltı ve kırmızı kart oldu.. Top Tolgay'ın eliyle buluşuyor ve penaltı verilebilir.. Ama IFAB kuralları vücuttan sekerek ele gelen topu penaltı olarak kabul etmiyor.. Penaltıyla birlikte ikinci sarı kartın gösterilmesi de çok ağır bir karar..
Maçın önemli anlarından biri Max Kruse'nin sakatlanmasına yol açan rakip müdahalesinde faul bile çalınmaması.. Benzer pozisyonda iki hafta önce Galatasaray penaltı kazanmış ve çok önemli bir galibiyet almıştı oysa..
VAR'da sezonun ilk yarısında hakemliğinin biteceği ilan edilen ve sözleşmesi fesh edilen Suat Arslanboğa vardı.. Bugüne kadar ne değişti de Arslanboğa görevine döndü ve alt liglerde görev yapmak yerine Fenerbahçe maçının VAR hakemi oldu anlamak mümkün değil.
Hakemin diğer kararlarına fazla girmek istemiyorum.. Ama aynı kolay düdükleri Trabzon'da ya da Türk Telekom'da çalabileceğini de sanmıyorum..
Sezonun geri kalan bölümü çok iyi planlanmalı
Fenerbahçe için sezonun bundan sonrası iyi planlanmalı.. 21 Nisan'da Trabzonspor ile oynanacak bir kupa rövanşı var.. Eğer sakin kalınır ve o maça kadar takım olgusu kuvvetlenirse Fenerbahçe kötü geçen sezonu Türkiye Kupası'yla taçlandırabilir..
Son iki maçını uzatmalarda attığı gollerle 2-2 bitiren Fenerbahçe'nin saha içi mücadelesi küçümsenmemeli.. Tribünlerin bir bölümünün bağrına bastığı, bir bölümünün de protesto ettiği bir takım var otada..
Emre'nin oyun aklını sahaya yansıtmaya çalıştığı, Volkan'ın Samandıra'da elini taşın altına koyduğu, futbolcuların sonuna kadar kazanma düşüncesinde olduğu bir takım..
Ama tüm bunlar, hücum ve savunmada kalite olmadan, ya da kaliteli isimleri forma sokmadan gole ve galibiyete dönüşmüyor ne yazık ki..
Fenerbahçeli olmak zordur..
Fenerbahçeli olmak kolay değildir.. Bazen dibe vurur, bazen tavan yaparsınız.. Kazandığınızda çok kişiyi üzer, kaybettiğinizde çok kişiyi sevindirirsiniz..
Kupa ve şampiyonluk hedeftir ama ana hedef Fenerbahçe formasını giyen futbolcuların hem formayı hak etmesi hem de bu büyüklüğün farkında olması daha önemlidir..
Fenerbahçe bu sezonu nasıl kapatır şu anda bilmek mümkün değil.. Ama artık Yönetim, teknik kadro ve futbolcu olarak hem akıllı, hem kaliteli, hem güçlü, hem de winner isimlere gerek olduğu ortada..
Umarım Başkan Ali Koç bundan sonraki süreçte doğru adımlar atar ve Fenerbahçeliler güzel günler yaşar..
YORUMLAR