İsmail Kartal'a iki zor görev daha...

30 küsür yıl sonra gelen 6 gollü yenilgi herkesi sarsmıştı.. Başta Başkan Ali Koç bu sırsıntıdan en çok nasibini aldı.. İki kez Samandıra'ya gitti.. Yenilginin kabul edilemez bir skorla eldiğini belirtti ve Sivas maçından başlayarak takımın tekrar eski görüntüsüne dönmesini istedi..

Maç bitti.. Fenerbahçe 4 golle kazandı.. Tadic'in asistleri, Fred ve Osayi'nin bindirmeleri, Dzeko'nun orta sahayı ileri çıkartan oyunu, Szymanski'nin anahtar oyuncu rolü, İrfan Can'ın füzesi Fenerbahçe'yi önemli bir galibiyete taşıdı..

Çok mu iyi oynadı takım, hayır..
Hatalar var mıydı, evet..

Buna karşın, Sivasspor gibi ofansif anlamda güçlü ve ileri çıkışları tehlikeli bir takımı üç farklı mağlup etmek önemliydi..

Tıpkı Danimarka'dan alınan yenilginin unutulması gerektiği gibi, Sivas maçı da bir an önce unutulmalı..

Fenerbahçe'nin şimdi daha zor bir görevi var.. Aslında bir değil, iki görevi var..

İlk görev, yeni başkanı ve yeni yönetimi ile taraftarının önüne çıkacak olan Beşiktaş'ın istek ve arzusunu kırıp Dolmabahçe'den 3 puanla dönmek..

İsmail Kartal ve oyuncuları bu zor görevi başaracak güçteler..

İkinci görev; Konferans Ligi'ndeki son maçta Sparta Trnava karşısında en az 3 farkla bir galibiyet alıp, Ludogrets'in Nordjsallen'den puan koparmasını beklemek..

XXX

Fenerbahçe için Fred'in ne kadar önemli oyuncu olduğu bir kez daha ortaya çıktı..
Ama Sivas maçından sonra iki ismi özel kutlamak gerek..

Sağa sola bağırmadan oynadığı zaman Avrupa'nın en önemli asist üreten oyuncularından biri olan Tadic'e ilk övgü..

İkincisi.. Hafta içinde Leipzig'e attığı ceza sahası dışı 3 golü kutlayan ve belki de bu maçta o anları hatırlayıp harika bir çalım ve nefis bir vuruşla golü atan İrfan..

XXX

Akşamın vasatları arasında Crespo'yu ve Osterwolde'yi sayabiliriz.. Yine bir ortada ikisinin hatası gol yenmesine neden oldu..

Ama Samet'in artık mecbur kalınmadıkça ilk onbirde oynamaması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı..

XXX

Sivasspor'u da tebrik ederim.. Güçleri oranında, sertliğe başvurmadan, zamandan çalmadan güzel oynadılar.