Yıllar önce bir deplasmana giderken havaalanında bir teknik direktörle sohbet ediyorduk. Takımdaki durumunun nasıl olduğunu sorduğumuzda bize şunu yanıtı vermişti: “Top çizgiyi geçiyorsa iyiyiz, geçmiyorsa kötü..”
Fenerbahçe için bu sezon söylenecek tek söz var: “Top bir türlü çizgiyi geçmiyor..”
Direkler, kırmızı kartlar, verilmeyen penaltılar, kolay gösterilen kartlar..
Bunlara bir de takımın dağınıklığını ve teknik kadrodaki istikrarsızlığı eklerseniz topun çizgiyi geçmemek için neden bu kadar zorluk çıkarttığını daha iyi anlarsınız..
Taraftarı ikiye bölen kırmızı kart
Maça fırtına gibi başlayıp daha 12. saniyede öne geçme fırsatını yakalayan Fenerbahçe Ozan’ın gördüğü kırmızı karta rağmen oldukça iyi bir ilk 45 dakika çıkartarak oyunda kalmayı başardı..
Özellikle Rodrigues - Ferdi ikilisinin çabasıyla yakalanan net pozisyon, Mevlüt ve Gustavo’nun direkten dönen topları iyi futbolun gole dönüşmesini engelledi.
Sarı-lacivertli taraftarlar hem gösterdiği kırmızı kart için hakem Karaoğlan’a, hem kırmızı kartı gören Ozan Tufan’a kızıyor, kaçan gollere de veryansın ediyordu.
Tahir Karapınar’ın ilk maçında sahaya çıkarttığı onbirin dengeli oluşu takımın bir kişi eksik kalmasına karşın oyundan kopmayışıyla ortaya çıkıyordu.
İkinci yarı ise bambaşka bir tablo vardı sahada..
Altay üst üste gelen Kayserispor ataklarını karşılıyor, kazanılan bir frikikte ise Mensah’ın vuruşu direkten içeri giriyordu..
Takım bu kadar şanssızken rakibin öne geçişi televizyonları başındaki milyonları “Bu maç da gitti” düşüncesine sevk etmişti..
Maç gitmiş miydi gerçekten..
Pandemi sonrası kuralların getirdiği esneklikle üst üste oyuncu değiştiren Fenerbahçe Emre’nin lider yapısını sahaya yansıtmasıyla bir anda oyundaki dengeyi kuruyordu.
Altay takımı ayakta tuttu
Emre’nin liderliğinden bahsederken takım yenikken ikinci golü yemeyen ve olası bir farkı önleyen Altay’ın kurtarışlarını da unutmamak gerek.
Emre’nin getirdiği topun penaltıyla sonuçlanması, Vedat’ın soğukkanlı bir şekilde beraberlik golünü atması ve hemen arkasından Gustavo’nun nefis golüyle Fenerbahçe’nin bir anda öne geçmesi..
“Top çizgiyi geçmeye başlamıştı” artık.. Hem taraftar mutluydu hem futbolcular..
Hem saha kenarı, hem protokol tribünün yüzü gülüyordu..
Ozan’ın kırmızı kartına karşılık maçı bırakmayan, Altay’la rakibe direnin, iki lider oyuncusu Emre ve Gustavo ile de gereken gollerin anahtarı olan bir takıma dönüvermişti Fenerbahçe..
Bu görüntü ilk maçına çıkan Tahir Karapınar’ın uğurlu geldiğine de yorumlanabilir..
Uzun bir aradan sonra sahaya çıkan futbolcular hem şanssızlıklarını hem de kırmızı kartların getirdiği dezavantajı yenmenin gururunu yaşayabilir bu akşam..
Kayserispor şansını kullanamadı
Kayserispor ise iyi mücadele ettiği ama şansının yardımıyla yenik duruma düşmediği bir ilk yarının ardından çok kolay pozisyonlarda Altay’a takılınca sahadan eli boş ayrıldı..
Onlar için ligin geri kalanı artık çok daha zor geçecek..
Hakem Karaoğlan’ın hem kırmızı kartta hem de verdiği penaltıda doğru kararlar aldığını düşünüyorum. Maçtaki tek görünür hatası Mehmet Ekici’nin yüzüne sert bir darbe vuran Mensah’ı kartla cezalandırmaması oldu.
YORUMLAR