"7 hafta sonra futbol büyük ihtimalle benim için bitecek. 7-8 yaşında ne hissediyorsam bugün de aynı şeyi hissediyorum. Benim için zor bir karar olacak. Belki böyle bir rekor kırmak nasip olsa da futbolu bırakmak kolay değil. Elimden gelse 50-60 yaşıma kadar oynarım. Kariyerim adına önemli işler yaptım. Futboldan sonra da iyi şeyler yapacağıma inanıyorum. Oğlum Ömer Akif biraz üzülecek ama gençlere de destek olmak adına doğru bir karar olacak. Keşke Avrupa Şampiyonası'na gidip bıraksaydım ama nasip değilmiş. Sezon sonunda inşallah futbola mutlu veda edeceğim.."
Bu sözlerin sahibi Türk futbolunun en önemli isimlerinden Emre Belözoğlu..
Ozan’ın atılmasıyla 10 kişi kalan Fenerbahçe’nin 1-0 gerideyken 2-1 kazandığı karşılaşmada 79. Dakikada oyuna dahil olmuştu.. Bir penaltı yaptırmış, Gustavo’nun golünün de pasını vermişti Emre..
Trabzon’la oynanan kader maçı niteliğindeki kupa yarı finalinde Sörloth’la girdiği diyalog sonrası kırmızı kart görünce sarı-lacivertli takımın en önemli hamle hamlesi de ortadan kalkmıştı..
Dün yine çok kötü bir Fenerbahçe izledik ilk yarıda.. Bu kez Rodrigues’in kalecinin kurtardığı şutu dışında tek pozisyonu yoktu sarı-lacivertli takımın..
İkinci yarıya oyuncu değiştirmeden başlayan Tahir Karapınar rakibin biri direkten dönen ve biri son anda Dirar tarafından uzaklaştırılan iki pozisyonu sonrası Emre’yi sahaya sürdü..
Emre bir kez daha organizasyonun kilit ismi olarak sahadaydı.. Önce küçük paslaşmalarla orta sahayı rahatlatıp rakibin sahasına gömülmesini sağladı.
Ardından 10 kişi kalan rakibin kanatlarına toplar atmaya başladı.
Bu akınlardan birinde Rodrigues Hasan Ali’yi kaçırdı. Tecrübeli solbekin yaptığı ortaya Vedat güzel bir kafa vurdu ve Fenerbahçe için kilidi açan isim oldu..
Rakip 10 kişi kaldı ama..
Rakip hatalı bir kart sonucu 10 kişiydi.. Fenerbahçe öndeydi.. Emre sahadaydı.. Vedat moral bulmuştu.. Ama yine konsantrasyon sorunu ortaya çıktı..
Yapılmaması gereken bir yerde Hasan Ali faul yaptı.. Gelen ortada Yusuf Süper Lig kariyerinin ilk golünü Fenerbahçe’ye atarken, günün başarılı ismi Altay’ı mağlup etti..
Ozan maç başından beri berbat oynuyordu.. Uzun süredir oynamayan Tolgay sahaya sürülmüştü.. Rakip beklemediği anda bulduğu golün ardından yine savunmaya kapanmıştı.. Son haftaların başarısız ismi Ferdi de oyunu değiştirme adına başarılı olamadı..
89. dakikada ilk golün benzeri bir yerde kazanılan faulde bu kez Mitchell Donald çok zor bir açıdan topu ağlara gönderdi..
1 dakika sonra Vedat’ın pasını iyi değerlendiren Ozan’ın ile tekrar umutlandı Fenerbahçeliler..
Maçın son akınında Ferdi’nin asistini kafayla ağlara gönderen yine Ozan’dı.. Goller hariç, maçın en kötüsü maçı kurtarmıştı..
Son anda kazanılan maçlar güzeldir ve taraftar sever..
Ama bu kadar kötü oynayıp kazanmak yakışmıyor Fenerbahçe’ye..
Sarı-lacivertli takım niye bu kadar kolay gol görüyor kalesinde..
Neden Fenerbahçe bir maçı alıp götüremiyor, farka koşamıyor..
Fenerbahçeliler neden son 10 haftada bu kadar kötü bir oyun seyrediyor?
Bu soruların yanıtının altında “tam bir takım olamamak” yatıyor aslında..
Her hafta değişen onbirler, sezonun en iyisi Gustavo’nun stopere çekilmesi, Altay’ın yan top zaafı, Vedat’ın arkasında oynayan ismin tam bir 10 numara olamayışı ilk akla gelen nedenler..
Mert Hakan ve Caner tamam ama..
Yeni sezonda Mert Hakan ve Caner katılacak takıma ama Emre artık olmayacak..
Taraftarın mutlu olması, şampiyonluğun gelmesi için Emre’nin boşluğunu dolduracak bir beyin alınmalı takıma.. Büyük bir stoper alınmalı.. Sezon boyunca 8-10 gol atıp 8-10 asist yapabilecek Sow-Kuyt tarzı bir kanat-forvet alınmalı..
Ama her şeyden önce kulübeyi yönetecek önemli bir ismi takımın başına getirmeli Yönetim..
Biri sahaya, biri kulübeye iki büyük beyin gelirse takım da üzerindeki ölü toprağını atar..
YORUMLAR