Fenerbahçe üst üste 18. galibiyetini aldı ve inanılmaz serisini sürdürdü. Belki çok iyi futbol oynamadı Ludogrets'e karşı. Belki as oyuncuların yokluğu ve rotasyon nedeniyle takım aksadı. Belki Bulgar ekibinin teknik direktör değişikliğinin yansıması olarak rakip dirençliydi.. Buna karşın 3-1'lik net bir galibiyeti daha hanesine yazdırdı sarı-lacivertli takım.
Aston Villa'dan sonra UEFA Konferans Ligi'ni kazanma ihtimali en yüksek ikinci takım olarak gösteriliyor Fenerbahçe. Kötü oynasa da, bazen kalesinde gol tehlikesi yaşasa da, rakipler gol atıp umutlansa da rakiplerini yeniyor. Eleme ve gruplarda oynadığı 9 maçın tamamında bu senaryoyu gördük. Büyük olasılıkla kalan 3 grup maçında daha benzer olaylar yaşanacak ve Fenerbahçe bu gruptan lider çıkacak.
Tarihindeki en önemli Avrupa Kupası başarılarını Zico'yla Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final, Aykut Kocaman'la da UEFA Avrupa Ligi'nde yarı final oynayarak yaşayan Fenerbahçe İsmail Kartal yönetiminde görece zayıf rakiplerin bulunduğu Konferans Ligi'nde Atina'daki finali hedefliyor.. Umarım bu hedefini, rüyasını, hayalini gerçeğe çevirir sezon sonunda.
Ligdeki yarış açısından her haftanın ayrı önemi var. Bir futbol mucizesi yaşanmazsa Fenerbahçe ve Galatasaray sezonu ilk ikide tamamlayacaklar gibi duruyor. Aralarındaki derbiler, iki takımın olası puan kayıplarında camialarının takınacağı tavırlar ve teknik adamlara, oyunculara verecekleri destekler çok önemli.
Ayrıca Galatasaray'ın zor bir Şampiyonlar Ligi grubunda mücadele etmesi de Fenerbahçe'nin avantajı.
Buna karşın sarı-kırmızılı takımın Icardi gibi pozisyon bulunca gole çevirme özelliği yüksek bir forvete sahip olma avantajı var. Fenerbahçe'nin as santraforu Edin Dzeko ise farklı özelliklere sahip. Benzema gibi, Kane gibi geriye gelip oyun kuran, doğru anda geriye doğru stoperleri taşıyıp özellikle Szymanski ve İrfan'a alan boşaltan bir oyuncu Boşnak forvet.
Tadic, Fred, Cengiz, Batshuayi gibi uluslararası tecrübeleri yüksek oyuncuların çokluğu da geçen sezonki oyun içi sıkışmalarını bu sezon yaşanmasının önüne geçmiş gibi duruyor.
Fenerbahçe ile Galatasaray'ın 24 Aralık'ta oynanacağı derbiyi kazanan taraf önemli bir psikolojik üstünlüğü de yakalar.. Buna karşın Kadıköy'deki derbiye Fenerbahçe'nin çok daha farklı bir motivasyonla hazırlanacağını düşünüyorum. Geçen sezon iki maçta da skor ve oyun olarak rakibi karşısında ezilen Fenerbahçe bu kez daha etkili oyuncu grubuyla derbiye çıkacak.
Galatasaray, Bayern karşısında 60-70 dakika oyunu forse etti. Buna biraz da Bayern'in savunmada kalıp, gol yememeyi öne çıkartan düşüncesi yol açtı. Kane gibi en fauk hatayı cezalandıran oyuncunun varlığı da Galatasaray'ın şanssızlığı oldu.
Yine de ara transferde orta sahanın yapısı güçlendirilmezse Galatasaray hem Avrupa'da hem ligde önemli sorun yaşar. Icardi, Zaha, Tete, Mertens, Ndombele gibi ön oyuncularının defansif katkısı çok sınırlı. Ayrıca Angelino bir savunma sol beki değil, hücum beki. Bu görüntüde çok forma şansı bulamayan Sergio Oliveria, yarar sağlamayan Ndombele, kiralık Angelino'yu elden çıkartıp, Gedson, Fred, Bakasetas tarzı modern çift yönlü orta saha transferi yapması gerek sarı-kırmızılı ekibin.
Fenerbahçe'nin ara transferde öncelikle stoper takviyesi yapacağını duyuyoruz. Doğru bir düşünce.. Djiku'nun Afrika Kupası'na gidecek olması, Serdar'ın çok sık sakatlanması, kapalı savunmada iyi oynayan ama kontralarda çok ağır kalan Samet'in varlığına karşın güçlü fiziği olan ve çabuk bir stoper daha takımı önemli hedefler için yukarı taşır.
Son söz; bu sezonun en önemli kazanımlarından biri Jayden Osterwolde.. Hollandalı savunma oyuncusu zorda kaldığında stoper, genellikle savunma ağırlıklı sol bek oynuyor.. Ama uygun rakip bulursa hücuma da katkı veriyor ve yedek kalmayı problem etmiyor..
Tıpkı her durumda sessizce işini yapan 1988-89'un İsmail Kartal'ı gibi. Görev verilirse oynuyor, yüreğiyle savaşıyor, görev verilmezse çalışmasını aksatmıyor.
O yüzden takım için büyük bir kazanç oldu Jayden.