Temmuz'un üçüncü haftasından bu yana 16'şar resmi maça çıktı Fenerbahçe ve Galatasaray.. Görece daha kolay rakiplerle oynayan Fenerbahçe 16 maçın tamamını, özellikle son 7-8 maçı çok iyi oynayarak kazandı.
Zalgiris, Lubljiana, Molde, Kophenag gibi kendi liglerinin son şampiyonları ve Premier Lig'in ekol takımı Manchester'la oynayan Galatasaray ise 3 beraberlik 13 galibiyetle geçti bu dönemi.
İkisi de nereden bakarsanız bakın müthiş performans gösterdi.. Hem İsmail Kartal hem de Okan Buruk çok iyi iki takımı inşa ediyorlar.
Peki bu iki takımı durduracak başka bir takım var mı?
Elbette Fenerbahçe de Galatasaray da maç kaybedebilir.. Ama bu ikilinin performansı bana 2018-19 sezonunun Premier Lig havasını veriyor.. Manchester City'nin 98 puanla şampiyon olduğu, Liverpool'un 97 puanla ikincilikte kaldığı sezonu hatırlatıyor.
Belki bu ikilinin yarışı son maça kadar gitmez.. Ama iki takımın hem hücumda hem savunmada çok çok iyi oyunculardan kurulu olması, Livakovic ve Muslera'nın kalede verdikleri güven, Dzeko gibi, Icardi gibi, Batshuayi gibi, Zaha gibi, Tadic, Ziyech, Mertens, Szymanski gibi müthiş hücumcuların bulunması rekabeti daha da güçlü hale getiriyor..
Teknik direktörlerin de benzerlikleri hayli fazla.. İsmail Kartal tarihin en unutulmaz şampiyonluklarından biri olan 103 gollü sezonun sağbeki.. Okan Buruk başta UEFA şampiyonluğu olmak üzere Galatasaray tarihinin sembol isimlerinden.
Aradaki fark Galatasaray geçen sezonun şampiyonu ve kredisi daha yüksek.. Fenerbahçe ise 10 yıldır şampiyon olamıyor ve bu sezonu mutlak ilk sırada bitirmek istiyor.
Eğer MHK, VAR, hakem faktörleri işin içine fazlaca irmezse bu rekabet Türk futbolunu çok ileri taşıyabilir.
Sezonun zorluğu Galatasaray için daha yüksek.. Deplasmanda kazanmasına karşın Manchester United gibi bir rakibi, Kophenag gibi fiziken ve takım oyunu olarak çok iyi durumda olan bir başka rakibi geride bırakmaya uğraşacak sarı-kırmızıl ekip.. Üstelik milli maç dönüşü, Beşiktaş derbisi oynadıktan sonra üst üste Bayern'le iki maç yapacak.. Arada Rize deplasmanına çıkacak.
Fenerbahçe ise Konferans Ligi'ndeki son maçında Danimarka'da 7 yiyen ve iç karşıklığı fazla yaşayan Ludogrets'le iki maç oynayacak.. Ligdeki ilk iki rakibi Kadıköy'de Hatay ve deplasmanda Pendik.
Kısacası milli aradan sonraki dönem ekim ayı boyunca Galatasaray açısından çok daha zorlu maçlara sahne olacak.
Daha sonraki dönemde ise Fenerbahçe'nin Trabzonspor ve Adana Demirspor maçları var.. İş dengelenmeye başlayacak.
Açık söylemek gerekirse Yönetim'i olağanüstü kongre kararı almış ve teknik direktörü istifa etmiş Beşiktaş'ın da, Bjelica projesini 8 haftada biitrmek üzere olan Trabzonspor'un şampiyonluk yarıına dahil olması kolay değil.
Fenerbahçe'nin Avrupa'daki rakiplerinin daha zayıf olması ve kadro derinliği olarak daha zengin oyuncu grubunun bulunması elbette önemli avantaj.
Galatasaray ise şampiyon takım olarak kötü oynadığı zaman bile ayağa kalkmasını biliyor ve gereken puanları alıyor.
Mayıs'ı bugünden tahmin etmek kolay değil.. Ama yarışa bu iki takım dışında başka bir ekibin dahil olmayacağını söylemek için de kahin olmaya gerek yok...
YORUMLAR