10 kişiyle 1-0 geriden gelerek kazanılmış Kayserispor maçının verdiği moral ve pozitif enerji vardı Fenerbahçe'de..
Trabzonspor ise 20 yılı aşkın süredir galip gelemedi Kadıköy'e 2-1'lik avantajla çıkıyordu.
Bu ortamda ilk golü atmak o kadar önemliydi ki..
Sezonun en iyi forveti Sörloth'u tutan Serdar Aziz'in rolü o kadar kritikti ki..
Maçın dengede gitmesi, Fenerbahçe'nin gol yemeden rakibine karşı gol bulması için Serdar Aziz'in Norveçli gol makinesini durdurması gerekiyordu..
Ama olmadı..
Beklenenin aksine ilk pozisyonda Trabzonspor'u öne geçirdi Sörloth..
Bu gol bordo-mavili ekibin direncini artırırken Fenerbahçe'yi şuursuz bir oyuna doğru sürüklüyordu..
Kulübedeki futbol aklı Emre Belözoğlu'nun Sörloth'un tuzağına düşerek gördüğü kolay kırmızı kart sinirleri daha da geriyor, Fenerbahçe'nin işi organize ataklardan çok şansa kalıyordu..
Rodrigues'in kaçırdığı Hasan Ali'nin bakarak yaptığı ortaya müthiş bir vole vurdu Deniz Türüç.. Gol; stattaki karton taraftarları bile sevindirecek kadar önemli bir anda gelmiş, Fenerbahçe tekrar maça ortak olmuştu..
İkinci yarıda Mehmet Ekici'nin oyuna girişi ve gördüğü her yerden kaleye gönderdiği toplarla sürekli tehlike yaratması Fenerbahçe'yi oyunun içinde tuttu.
Tuttu ama kısa bir telefon trafiği sonrası gelen oyuncu değişiklikleri sonucu Deniz Türüç oyundan çıkıyor, Ferdi oyuna dahil oluyordu..
Ferdi gerekli olabilirdi kanatları açmak için.. Ama kariyerinin belki de en güzel golünü atmış Deniz Türüç'ü çıkartmak takımdaki bazı dengelerle de oynanması anlamına geliyordu..
Buna karşın ataklarını sürdürdü Fenerbahçe.. Uğurcan'ı zorladı.. Ferdi'yle sağdan, Rodrigues ve Hasan Ali'yle soldan, Mehmet ekici'yle ortada bastırıyordu..
Derken futbolun altın kuralı bir kez daha işledi..
O pozisyonun adamı olmadığını bütün bir sezon bağıran Jailson bir kritik maçta daha hata yaptı ve Ekuban Sörloth'a ikinci golü attırdı..
Trabzon beklediği fırsatı yakalayıp Fenerbahçe'yi bir kez daha tuzağa düşürmüştü..
Maç bitmiş, tur gitmişti artık..
Cristian Baroni'nin her Trabzon maçında gol atması gibi Novak yine sahne aldı ve bir Fenerbahçe maçında daha golle buluştu..
Öncelikle dersine iyi çalıştığı için Trabzonspor'u tebrik etmek gerek.. Hak ettikleri bir galibiyet aldılar..
Sonra Fenerbahçe için şapkayı öne koyma ve gelecek sezonun yol haritasını çizme vakti..
Bu takıma mutlaka çok kaliteli savunma oyuncuları gerekiyor.. Kanatta oynayabilecek ama sezon başı 10 gol atıp 8-10 gol attırabilecek, Moussa Sow, Kuyt benzeri bir kanat-forvet gerek..
Max Kruse'den daha yetenekli ve daha sorumluluk sahibi bir 10 numara gerek..
Vedat Muriqi için "Gidiyorum-kalıyorum" şeklindeki papatya falanın sonlandırılması gerek..
Emre'nin sakinleşip gelecek sezonun sportif direktörü olma yolunda daha belirgin hareket etmesi gerek..
Ve herşeyden önemlisi acilen yeni teknik direktörün isminin belirlenmesi, eksik oyuncuların transferleri için bu teknik adamın isteklerinin göz önüne alınması gerek..
Son söz Cüneyt Çakır'a..
Kadıköy'de 3-1 biten Beşiktaş maçından sonra MHK Başkanı tarafından Federasyon binasına çağrılıp "Neden Beşiktaş lehine penaltı vermediği" soruları sorulmuştu.. Çok kolay sarı kartla geçebileceği bir pozisyonda, Sörloth'un tahrik ettiği Emre'ye küfür etmemesine karşın kırmızı kart göstermesi, bize yıllar öncesinin bir başka Türkiye Kupası maçında Gökhan Gönül'ü atışını hatırlattı..
İki takım lehine birer penaltı vermedi.. Ama en önemlisi Emre'yi atarak kendini üs'lerine göstermiş oldu..
YORUMLAR