Müthiş bir kadro kurmuştu Fenerbahçe... Artık yalnız değildi Rıdvan Dilmen.. Ortalığı kasıp kavuran Sakaryaspor'un 4 yıldızı; Oğuz, Aykut, Turhan ve Serdar transfer edilmişti. Trabzonspor'un milli solbeki K.Şenol, Rizespor'un çalım ustası Hakan Tecimer ve santraforu Hasan Vezir de takıma katılmıştı.. Ama asıl hamle, rakiplere verilen büyük mesaj kaledeydi.. 1 numara artık Toni Schumacher'di.. Alman Milli Takımı ile Dünya Kupası finali oynamış, Avrupa şampiyonluğu yaşamış büyük bir isim vardı artık kalede.. Çoğunlukla sarı, bazen masmavi, kafasında şapka, kötü zeminlerde eşofmanı.. Artık kalede Schumacher vardı.
Fenerbahçe unutulmaz maçlar oynadı 1988-89 sezonunda.. Ama asıl unutulmaz maç 3-0'dan döndürülen Galatasaray maçıydı.. Skor 4-3'iken takım arkadaşından seken ve kaleye girmekte olan topa Toni Schumacher'in bir yay gibi uzayarak çizgi üzerinde yakalaması ve beraberliğe izin vermemesiydi. O an; sezonun kurtarışıydı.
Alanyaspor karşısında iyi oynadı Fenerbahçe.. Hatta sezon başından beri rakibine en az pozisyon verdiği ve en çok pas yaptığı 90 dakikayı oynadı.. Ama skor 1-0'a takıldı kaldı.. Bir hata, bir ters top çok şeyi değiştirebilir, 2 puanı alıp götürebilirdi.
Eski Ali Sami Yen'deki o sihirli anın bir benzeri yaşandı Alanya'da.. Ev sahibi takımın soldan akını bir anda savunmaya çarpıp kaleye yöneldi.. Livakovic tam ortadaydı.. O an, uzadı Hırvat kaleci.. Schemacher gibi.. İzin vermedi gole.. İrfan'ın golünden öte maçın kurtarışını yaptı.. Üçüncü maçında, "Artık kalede ben varım" mesajını verdi rakiplerine.. Artık taraftar biliyor ki Livakovic var kalede.
Cepheden ya da yandan ortalara çıkıyor.. Çakılı kalmıyor.. Sakin.. Gol de görüyor kalesinde.. Ama camiaya, takıma, taraftara verdiği güven çok fazla..
Fenerbahçe bu sezon farklı.. Daha iyi bir takım oldu sarı-lacivertli ekip.. Bunda İsmail Kartal'ın elbette rolü büyük.. Ama asıl önemli hamle Ali Koç'tan geldi.. Dzeko, Fred, Batshuayi, Tadic, Syzmanski gibi ekstra oyuncular var artık takımda.. İrfan hala ülkenin en iyi hücum silahlarından biri.. Becao-Djiku, Högh-Uche ya da Lugano-Luciano tarzı bir ikili olma yolunda..
Şamhiyonluk yolunda konuşmak için erken.. Ama Fenerbahçe farklı oynuyor...
Ve bunu bizim kadar rakipleri de görüyor...
Önemli olan da bu değişim...
YORUMLAR